Atriyal Fibrilasyon Tedavisi İstanbul

Atriyal fibrilasyon sık karşılaşılan ritim bozukluklarından biridir. Kalbin birincil görevi vücuda kan pompalamaktır. Düzenli aralıklarla kalp tarafından pompalanan kan sayesinde hücrelerimiz beslenir ve oksijenlenir. Böylece yaşamsal faaliyetlerimize devam etmiş oluruz. Kalp normalde belli bir ritme sahiptir. Yani dakikada hemen hemen aynı sayıda kalp atımı görülür ve bu sayı yetişkinlerde 60 ila 100 arasındadır. Bazı durumlarda, kalbin belirli bölgelerinden çıkan anormal oluşumlar sebebi ile kalp atımları düzensizleşebilir. Bu düzensiz kalp ritmine bağlı olarak kalp atım sayısı dakikada 100’ün üzerine çıkabilir. Ritim bozuklukları, kalbin hangi bölgesinden kaynaklandıklarına ve neden oluştuklarına göre farklı isimlerle anılabilirler. Bunlar arasında en sık karşılaşılanlardan biri de atriyal fibrilasyondur.

Atriyal fibrilasyon yaşlı hastalarda daha sık görülür ancak gençlerde de ortaya çıkabilmektedir. Zamanında ve gerektiği şekilde tedavi edilmediği takdirde kalp kasında anormal büyümelere ve kalp yetmezliği gibi ciddi hastalıklara sebebiyet verebilir. Günümüzde ablasyon gibi gelişmiş ve modern uygulamalar sayesinde, atriyal fibrilasyonu kalıcı olarak tedavi etmek mümkündür. Bu yazımızda atriyal fibrilasyonun ne olduğundan ve nasıl tedavi edilebileceğinden bahsedeceğiz.

Atriyal Fibrilasyon Nedir?

Atriyal fibrilasyon, kalp kulakçıklarındaki anormal oluşumların sebep olduğu bir ritim bozukluğudur. Kalp kulakçıkları tıp dilinde ‘’atriyum’’ olarak bilinirler. Normalde sağ atriyumda oluşan elektriksel uyarılar kalpteki hedef bölgelere düzenli ve beklenen hızlarda ulaşır. Böylece kalbin belli bölgeleri kasılır ve vücuda kan pompalanır. Ancak atriyal fibrilasyon hastalarında, sağ atriyuma ek olarak sol atriyumda da elektriksel sinyaller oluşur. Bu sinyaller sol atriyumun dakikada 600’lere varan sayılarda kasılmasına sebep olur. Ancak neyse ki bu atımların büyük bir kısmı kalbin kasılmasına sebep olmaz, kalpteki kontrol mekanizmaları buna engel olur. Bu yüzden atriyal fibrilasyon sebebi ile kalbin dakikadaki atış hızı en fazla 200’lere kadar çıkar. Normal kalp ritmi ile kıyasladığımızda bu sayı da oldukça fazladır. Bu yüzden atriyal fibrilasyon hafife alınmaması gereken bir rahatsızlıktır. Zamanında tedavi edilmediği takdirde kalp büyümesine ve kalp yetmezliğine yol açabilir.

Atriyal Fibrilasyon Neden Olur?

Atriyal fibrilasyon en çok hipertansiyon sonucu görülmektedir. Kronik hipertansiyon hastalarında, kalp karıncıkları kalınlaşmaya ve değişim geçirmeye başlar. Bu da zaman içerisinde atriyal fibrilasyona yol açabilir. Bunlara ek olarak şu gibi durumlar da atriyal fibrilasyona yol açabilir:

Mitral kapak darlığı.
Bazı akciğer hastalıkları.
Doğuştan kalp yapısında meydana gelen bozukluklar.
Bazı kalp ameliyatları.
Zatüre.
Bazı viral enfeksiyonlar (Corona enfeksiyon geçirilmesi sonrası).
Obezite
Uyku apnesi

Atriyal fibrilasyona yol açabilecek pek çok hastalık ve durum vardır. Atriyal fibrilasyonun altında yatan nedenlerin araştırılabilmesi için bir kardiyoloji uzmanı ile görüşülmesi önerilir.

Atriyal Fibrilasyon Belirtileri Nelerdir?

Atriyal fibrilasyon belirtileri arasında şunlar yer alabilir:

Kalp atışlarında düzensizlik, buna bağlı rahatsızlık hissi ve çarpıntı.
Nefes darlığı.
Göğüs çevresinde ağrı.
Baş dönmesi.
Bayılma (Senkop).

Atriyal fibrilasyon sebebi ile görülen belirtiler genelde geçicidir. Ancak bazı durumlarda kalıcı hale de gelebilirler. Bu yüzden atriyal fibrilasyon tedavisinin aksatılmaması önerilir.

Atriyal Fibrilasyon Riskleri Nelerdir?

Atriyal fibrilasyon genelde yaşlılarda ve kronik hipertansiyon hastalarında görülmektedir. Ancak gençlerde de karşılaşılması mümkündür. Genç yaşlarda atriyal fibrilasyonun olumsuz etkileri daha az hissedilebilir. Yine de bu etkileri hafife almamak gerekir çünkü;

Atriyal fibrilasyon zamanında tedavi edilmediği takdirde kalp kasında büyümeye ve kalp yetmezliğine yol açabilir. Kalbin sürekli yüksek hızlarda çalışması bir süre sonra kalbin performansında düşüklüğe sebep olur. Buna bağlı olarak verimi azalır ve kalp yetmezliği olarak bilinen rahatsızlık ortaya çıkabilir.
Özellikle de yaşlılarda, atriyal fibrilasyon sebebi ile felç (inme) riski artmaktadır. Bu risk özellikle de atriyal fibrilasyonu olmayan bireylere göre oldukça yüksek olabilmektedir.

Atriyal fibrilasyon risklerini hafife almamak gerekir. Kısa vadede ciddi riskleri yokmuş gibi görülse de uzun vadede kalp yetmezliği gibi hastalıklara yol açması oldukça tehlikelidir. Yine felç riski de azımsanamayacak kadar önemlidir.

Atriyal Fibrilasyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Atriyal fibrilasyon tedavisi sırasında genelde iki yönteme başvurulur. Bunlardan ilki ilaç tedavisidir. İlaç tedavisi ile atriyal fibrilasyonun olumsuz etkileri dindirilebilir. Hastalar ilaçlarını düzenli olarak kullandıkları takdirde herhangi bir olumsuzluk hissetmeyebilirler. Ancak ilaçlar atriyal fibrilasyonu kalıcı olarak tedavi etmez. Bırakıldıkları takdirde hastalığın; kişinin yaşam kalitesini düşüren ve uzun vadede oldukça tehlikeli olan etkileri yeniden görülür. Atriyal fibrilasyon tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem ise ablasyon tedavisidir. Ablasyon tedavisi sayesinde, kalpte yer alan ve ritim bozukluğuna yol açan sorunlu bölge ortadan kaldırılabilir. Böylece atriyal fibrilasyon kalıcı olarak tedavi edilebilir. Hastalar ablasyon tedavisi sayesinde ömür boyu ilaç kullanmaktan da kurtulabilirler. Konu hakkında detaylı bilgi almak için sitemizde yer alan Atriyal Fibrilasyon Ablasyonu isimli yazıyı inceleyebilirsiniz.

İstanbul Atriyal Fibrilasyon Tedavisi

Atriyal fibrilasyon ritim bozukluğu türleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Bu rahatsızlık çeşitli tedavi yaklaşımları ile kontrol altına alınabilir veya tamamen tedavi edilebilir. Bu tedaviler kişiye özel olarak planlanırlar. Yani atriyal fibrilasyon tedavisi fiyatları hakkında net bir şey söylemek mümkün değildir.

Atriyal fibrilasyon tedavisi fiyatları İstanbul ve benzer konularda bilgi almak için bizi arayabilir; Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Uz’dan randevu alabilirsiniz.